- şiddetli yağmur
- n. cloudburst, downpour, pour, driving rain* * *1. downpour 2. driving rain
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
KAHİF — Şiddetli yağmur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEKK — şiddetli yağmur. * Kılıçla vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tufan — is., Ar. ṭūfān 1) Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur 2) mec. Şiddetli yağmur 3) mec. Çok yoğun veya şiddetli şey Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu. Ö. Seyfettin Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağanak — is., ğı Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEVK — Fenalık, düşmanlık, keder ve belâ meydana getirme. * Musibet, felâket. * İzinsiz ve habersiz olarak bir yere aniden çıkagelme. * Çalıp çırpma. * Yalan söz. * Boşboğaz (adam). * Şiddetli yağmur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SANDİD — Bela. * Meşakkat, zahmet. * Şiddetli yağmur ve rüzgâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BUAK — Şiddetli sel. * Şiddetli ses, sadâ. Haykırış. * Birden bire, ansızın gelen yağmur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bardaktan boşanırcasına yağmak — yağmur çok şiddetli yağmak Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
TUFAN — Çok şiddetli ve her tarafı kaplayan yağmur. * Nuh Peygamber (A.S.) zamanındaki büyük su baskını hâdisesi. (Hz. Nuh un (A.S.) Cenab ı Hak tan aldığı emri kavmine tebliğ etmesi neticesinde kavminin ekserisi hürmetsizlik ve dinlememezlik… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞÜ'BUB — Birden yağan sağanaklı yağmur. * Hiddetli ve şiddetli olan. * Şiddetli güneş harareti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fırtına — is., İt. fortuna 1) Rüzgâr çizelgesinde hızı 34 40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr 2) Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden… … Çağatay Osmanlı Sözlük